Güzel ülke Türkiye, tarih boyunca ne çok devlet bu topraklara göz koymuştur ki, biz Türklerin cesareti sayesinde bu topraklarda 10 asrı aşkın bir süredir hüküm sürüyoruz. Özellikle ülkemizin doğu bölgeleri kültürel açıdan bir miras adeta. Başka hiçbir millet yoktur ki böyle bir mirasa sahip olsun. Tarih boyunca gerek tarih öncesi dönemlerde gerekse tarihi dönemlerde Anadolu topraklarında hüküm sürmüş olan farklı farklı etnik kökenlere mensup ve yine farklı farklı dinlere mensup toplulukların hükümdarlığından geçmiştir bu güzel topraklar. Bu makalede sizlere bana göre doğunun en güzel şehirlerinden birisi olan Erzurumdan bahsedeceğim. Ayrıca
Doğu ekspresi hakkında olan makalemizi de okumanızı şiddetle tavsiye ederim.
Tahminlere göre Erzurum 4900 yıl önce Roma İmparatorluğu sınırları içerisindeki Anadoluda kurulmuştur. Fakat buradan o dönemde Roma İmparatorluğunun hükümranlık sürdüğünü çıkarmayalım. Roma İmparatorluğu sadece bölgeyi nitelemek için kullanılmıştır. Tarih boyunca Erzurumun bir sınır kasabası olması sebebiyle birçok kez el değiştirmiş ve yine birçok kez savaşlara maruz kalmıştır. Bu çeşitli topluluklardan bazıları şunlardır: Gürcüler, Saltuklular, İlhanlılar, Moğollar, Selçuklular, Karakoyunlular, Akkoyunlar, Osmanlılar, Urartular, Kimmerler, İskitler, Medler, Persler, Sasaniler, Araplar, Safavilerdir.
Bu kadar fazla topluluğun bir bölgede dönem, dönem hüküm sürmesinin bir sebebi olarak da bölgede çok çeşitli bir kültürel yapı bizleri karşılamaktadır.
Bana göre Erzurumdaki en güzel yapılardan birisi Erzurum Kalesidir. Kale Bizans İmparatoru 1. Theodosius tarafından 415 yılında inşa ettirilmiştir. Kale askeri gücün bulunduğu iç kale ve halkın yaşadığı dış kale olarak iki ana bölüme ayrılmıştır. Şehir 1514 yılında Osmanlı İmparatorluğunun Hükümdarı Yavuz Sultan Selimin egemenliği altına girdikten sonra kaleye ibadethaneler yaptırılmıştır.
Günümüze baktığımızdaysa Erzurum, Doğu Anadolu Bölgesinin en büyük kenti olarak geçmektedir ve şehirdeki yoğun öğrenci nüfusu şehri oldukça canlı tutmaktadır. Ayrıca Erzurumun sahip olduğu geniş ovaları düşünürsek tarım ve hayvancılık açısından önemine de vurgu yapmış oluruz.
Eğer siz de bu bahsettiklerimden sonra Erzuruma geziye gitmeyi düşünüyorsanız, sizlere tavsiyem bir rehber öncülüğünde bu geziyi gerçekleştirmenizdir. Hem bir rehber size bölgenin tarihini çok daha iyi öğrenmenize fırsat verecektir, hem de Erzurumun veya diğer bir değişle Doğu Anadolunun oldukça karışık olan yapısında kaybolmanızı önleyecektir. Sizlere rehber olarak Sayın Bilal Çağatay Erentürkü tavsiye ederim. Kendisi oldukça deneyimli bir rehberdir. Kendisine bu telefon numarasından ulaşabilirsiniz. 0533 517 98 59 Ayrıca kendisine
Erzurum da gezilecek yerler başlığı altında da rast gelebilirsiniz.
Son bir konuya daha değindikten sonra sizi Erzurumun güzellikleriyle baş başa bırakacağım. Eskiden bölgede yaşayan yoğun Rum nüfusu sebebiyle Anadolu Selçuklu Devleti bölgeye Arz-ı Rum adını layık görmüştür. Ne ilginç değil mi?